Showing posts with label atoptimezone. Show all posts
Showing posts with label atoptimezone. Show all posts

Seyahat Çantamın Vazgeçilmezleri...


Öyle bomboş, aylak bir anıma denk geldi, çantamın vazgeçilmezlerini yazayım dedim. Bakarsın içinden birşeyleri uygun bulur sen de çantana eklersin ya da bunların dışında sen bana başka birşey daha önerirsin ilaveten..

İşte benim listem...

Bir numara.
Şehir Defteri.
Bir şehir için plan yapılıp uçak bileti alındıysa ilk iş o şehir için bir defter tahsis edip plan programla ilgili notlar almak. Önce şehri bölgelere ayırırım sonra her bölgede yapılacak, görülecek, tadılacak, alınacak vs. her ne varsa alt alta sıralayıp detaylandırırım. Uçaktan inip konaklayacağım yere ulaşmaktan, bulunduğum döneme ait etkinlik takvimine kadar hiçbir ayrıntıyı da atlamam. Peki bu liste nerelerden ve nasıl mı toplanır? Aynen böyle senin gibi blog okuyarak! Bol bol seyahat blogu okurum, asla hep aynılarını değil; her seyahat için başka başka, çok çok.. Birçok farklı deneyimden kendim için uygun olanları seçer kendi özel karışımımı oluştururum. Sonuçta okuduklarımdan farklı, bambaşka ve bana özel bir program çıkar ortaya. Benim tecrübelerim de başkalarına yarasın diye seyahat sırasında da defterime bol bol not alırım. İşte bu yüzden rengi, modeli gidilecek şehrin havasına ayarlı özenle seçilen şehir defteri önemli; çantaya ilk o girmeli..

iki.
Saatim:Atop
Şimdiye kadar seyahatlerimi takip ettiysen zaten onu yanıma almadan gitmediğimi muhtemelen biliyorsun. Ama neden bu saati ...YAZININ DEVAMI

Brüksel'de 24 saat w/ @atoptimezone




Hep birlikte Brüksel'de hızlı bir tura var mısınız?
Bakalım 24 saate neler sığacak...

İlk iş saatimizi buraya göre ayarlamak olacak. Hazırsanız, bezeli çevirelim ve bir saat geriye, Brüksel saatine gidelim..

Günlerden Cumartesi.

08:30 Place Grand Sablon: Meydan sabahları çok güzel oluyor. Sakin. Kafeler henüz açılmamış, sandalyeler kenarda toplu.. Bu halleri ile fotografikler.. Biraz fotoğraf çektikten sonra YAZININ DEVAMI...

Benimle Roma?...


Gelecek ay Roma'ya gidiyorum yine..
İlk seyahatimi hatırlıyorum Roma'ya yıllar önce. İki gün kalıp pek de sevmemiştim. Ama Roma öyle bir şehir ki, sonra sonra anladım kıymetini; canım çekti yine gittim. Gittikçe sevdim, gezdikçe gezdim..
Daha geçen yıl arşınladım tüm sokaklarını ama işte, yine özledim :-)

Öyle bir şehir ki bu, sokaklarında dolaşmak zamanda kaybolmak demek. Sen yürüyorsun tarih de yanında yürüyor.

Parkta çimlere oturup elinle toprağı eşelesen bir tarihi eser takılır eline, kesin! Boyaları dökük binaları, eski sokakları, evleri, tarihi fırınları yıllar öncesine götürüverir, farketmezsin... Hele bir Kolezyum'u gör; artık hangi zamandasın, kimsin, hiç bilemezsin..

İşte onun için bu kez hiç plansız, birkaç giysi, bir defter bir de seni alayım yanıma, kaygısız gezeyim. Sen de gel diyorum, çünkü senin hesabın kuvvetli, benim gibi zamanda kaybolmazsın. Nerede olsam bana hep zamanı hatırlatırsın. Roma'da zamanda kaybolursam eğer beni bir tek sen kurtarırsın..

Haydi gel, takayım seni koluma gezelim Roma'yı birlikte baştan başa.. Gelir misin?..

Yeni Seyahat Arkadaşımla Tanışın...

Turuncu renkli ATOP saatim
bundan böyle seyahatlerimde
bana eşlik edecek.
Onun yardımıyla artık
saat farklarını hesaplamak
zorunda kalmadan seyahatlerimin
tadını çıkarmayı
ve Los Angeles'da yaşayan kuzenimi
 matematikle uğraşmadan
aramayı planlıyorum :-)