Showing posts with label brüksel. Show all posts
Showing posts with label brüksel. Show all posts

Gizli cennetim: Au Lion d'Or..


Benim Brüksel'de kalabalıktan kaçmak, sükunetin hazzını yaşamak, günün yorgunluğunu hafızasında taşıyan beynime format atmak için gizli bir cennetim var: Au Lion d'Or.. Hikayesi de şöyle;

Gün boyu şehrin bilumum ücra köşesini tavaf edip yeterince yorulduktan sonra akşamüstü programı için St.Gery'ye geliyoruz. Dr. Vinyl'de plak bakılacak, sonra bu çevrenin derinliklerine dalınıp yürüyecek hal kalmayınca da meydandaki mekanlardan birinde oturma konumuna geçilecek...
YAZININ DEVAMI

Brüksel Yeme İçme Adreslerim


Kahvaltı yapalım

Le Pain Quotidien Kendisi Türkiye'de de var, evet, aşinayız.. ama Brüksel'de tadı başka!.. Şehrin birçok yerinde şubesi olsa da Place Sablon'daki en güzeli.. Arka taraftaki kış bahçesi kısmı en keyifli yeri.. Sadece kruvasan ve marmelatlarla basit bir kahvaltı yapabilir ya da nefis ekmeklerinden bir seçkiyle marmelatlar, çikolata kreması ve yanında organik yumurtadan omletle zengin bir kahvaltıya dönüştürülebilir...

Potemkine Aslında bir sine-kafe olan Potemkine'de eminim ki akşamlar da en az sabahlar kadar keyiflidir ancak biz öğleden önce uğradığımız için ben sadece enfes brunch alternetiflerine ve taze kruvasanlarına şahidim.. (2, Hallepoortlaan)
YAZININ DEVAMI

Brüksel'de 24 saat w/ @atoptimezone




Hep birlikte Brüksel'de hızlı bir tura var mısınız?
Bakalım 24 saate neler sığacak...

İlk iş saatimizi buraya göre ayarlamak olacak. Hazırsanız, bezeli çevirelim ve bir saat geriye, Brüksel saatine gidelim..

Günlerden Cumartesi.

08:30 Place Grand Sablon: Meydan sabahları çok güzel oluyor. Sakin. Kafeler henüz açılmamış, sandalyeler kenarda toplu.. Bu halleri ile fotografikler.. Biraz fotoğraf çektikten sonra YAZININ DEVAMI...

Brüksel Gezi Notları'na Giriş...


Her şehrin doğru zamanı vardır ziyaretine gitmek için bence.
Doğru zaman derken mevsim ya da dönemden bahsetmiyorum. 'Nereye gitsem' planları yaparken şehirlerin isimlerini aklından geçirir ve bir tanesinde heyecenlanıverirsin. Daha önce de aklına gelmiştir ama işte, o seni şimdi heyecanlandırmıştır. Çünkü zamanı gelmiştir.

Bizim Brüksel seyahatimiz de aynen böyle oldu işte.. Yıllarca cepte tutup, boşverip, yok sayıp günün birinde ansızın canımız çekti ve aldık biletleri; toplam beş gün ayırdığımız şehri keşfetmek üzere çıktık yola..
YAZININ DEVAMI...