The Veils hayranı değiliz, pek takip etmeyiz kendilerini. Ancak bir Cumartesi gecesi plansız programsız Beyoğlu'ndaysanız, yemek sonrası düzgün bir mekanda iyi birşeyler dinlemek isterseniz alternatifler kısıtlıdır. Her daim hiç çekinmeden gidilecek mekanların başında Babylon gelir. Zaten mekanın müzikal programı 'çok emin ellerde' olduğundan hiç şüphesiz iyi birşeyler dinleyeceğimizi, kapı personelinden bar personeline hep düzgün insanlarla muhatap olacağımızı bilerek, emin olarak, gönül rahatlığıyla gideriz hep Babylon'a. Bu sefer de öyle yaptık, hiç riske girmeden kendimiizi Babylon'a attık. Pişman da olmadık. Çok kalabalıktı. The Veils de hiç fena değildi, gayet keyifle dinledik onları. Zaten canlı performansın kendine has bir keyfi vardır her zaman; sahnede kim olursa olsun genellikle zevk alınır, öyle değil mi?..
Bu arada Babylon'a uzun zamandır en heyecanla gideceğimiz gece önümüzdeki Cuma olacak. Pantha Du Prince geliyor! Berlin seyahatimizde sevgili Mabbas'ın önerisiyle neredeyse tüm albümlerini topladığımız Alman Elektronik müzik dehasını canlı dinlemeyi iple çekiyoruz....