Paris'in içinde binlerce PARIS saklı...

Koskocaman sihirli bir kapıdır Paris. Açıp içeri girer ve yaşarsınız o an'ı... Sonra kapıyı kapatıp tekrar açarsınız, bakarsınız ki bu kez gördüğünüz Paris farklı. Sahne tamamen değişmiş, bambaşka bir yüzüyle karşınızda! Yine kapatıp açarsınız, yine farklı! Bunu defalarca yapsanız her seferinde bambaşka bir Paris'le karşılaşırsınız. O kadar çok yüzü, o kadar çok alternatifi vardır ki, bu büyüye kapılıp kayboluverirsiniz içinde...
Herbir sokağında, her bir köşesinde ayrı bir sahne kuruludur. Sadece bir gün içinde bile onlarca farklı yüzünü görür şaşakalırsınız. Chaltlet'ten metroya inerken bir bakın etrafınıza, sonra sadece bir durak ötede Cite'de inip çıkın tekrar yeryüzüne. Hala aynı şehirde misiniz? Kanal kıyısı ile nehir kıyısı ne de farklıdır mesela... St-Germain'in arka sokaklarıyla Pigalle'in arka sokakları aynı mıdır?  Binlerce örnek üretir insan bunun için. Ama işin ilginç yanı bu farklılık da her an değişim halindedir. Aynı yerin üst üste iki gün yaşattıkları da farklıdır çünkü. Her sokak tabelası, her durak ve her sokak kendi hikayesini anlatır, hergün, her saat başka bir biçimde... Bu şehrin içinde binlerce şehir saklıdır.
Gezmesi, keşfetmesi yorucudur, karmaşıktır ama güzeldir de.
Herkes birbirinden çok farklı anılar ve farklı bir duyguyla döner evine. Paris'in sadece ona gösterdiği yüzüyle, kişiye özel Paris portresi ile...
Bu yüzdendir işte; herkesin Paris'i kendine!...